18 Aralık 2017 Pazartesi

BEN KİMSESİZ BİLE DEĞİLİM


Ben Kimsesiz Bile Değilim



Geçiyor önümden bin bir  suratlar

Kimsesizliklere ağlıyor,  yapay 

Neredeyim, kimleyim belli  değil

Kesin olan şu ki;

Ben bende   bile değilim



Şimdilerde ağır, yorgun  bacaklar

Kafa ayrı,  gövde ayrı, başıboş

Gam  yükü   çekilmez olmuş

Ortada  olan şu ki;

Ben  canlı   bile değilim



Kalem  yazar kağıda, yalan

Sözler kıvrak bir yılan

Geçmiş hala canlı,  doğru olan

Bildiğim tek şey şu ki;

Ben sende bile değilim



Hazin olan, Kasım aynı Kasım

Gazeller   rüzgar da sallanır

Geriye kalan bir avuç  kül

Gerçek olan şu ki;

Ben  ağaç da yaprak  bile değilim



Hüzünler çöker,  geceler isyankar

Bu şehrin aşıkları kimler,  neredeler

Sokaklar yetim,  caddeler  berduş

Doğru olan  şu ki;

Ben kimsesiz bile değilim



                Mehmet GİRİŞİT

            Gölbaşı / 09.11.2015














HEM SANA HEM BANA



Hem Sana Hem Bana

Sığmaz oldu sevdamız,  bu dünya’ya
Dar gelir bu aşk,  hem sana, hem bana
Sevdamın adı kara, derdi yara
Dar gelir bu aşk,hem sana, hem bana

Çekilmez oldu gayri, bu çileler
Cümleler ağır, yazılmaz dizeler
Nerede kaldı sevda yüklü sözler
Ar gelir bu aşk, hem sana, hem bana

Uzadıkça uzar, meskendir yollar
Bu gidiş geliş nereye kadar
Gurbet’te Akşam geç olur, ver karar
Zor gelir bu aşk, hem sana, hem bana

Ben yüreğime, vurmuşum kelepçe
Yetsin artık, son bulsun bu işkence
Unuttuk gündüzü, yaşam hep gece
Kör gelir bu aşk, hem sana, hem bana

Mecnun Mehmet, Dağlar taşlar aşkına
Sözüm Kâr etmez oldu, yar aşkına
İmana gel zalim, Allah aşkına
Kor gelir bu aşk, hem sana, hem bana
                               Mehmet GİRİŞİT
                          Gölbaşı/ 14.12.20017

        

10 Kasım 2017 Cuma

Azrail Gibisin



Azrail Gibisin
Çok düşündüm seni  bütün gece
Artık soluksuz bir nefes gibisin
Yokluğunda boşalan kalbim de
Işıkları sönmüş zindan gibisin

Unutulup gitse de mazide kalan
Senin  hayatın şimdi koca bir yalan
Yıkılmış köprüler harabe olan
Bulanık akan Nehirler gibisin

Kalmadı seninle paylaşacak aşım
Kurudu artık akan göz yaşım
Şimdilerde ayyaş dolaşan başım
Yıllanmadan bozulan şarap gibisin

Sevgiye Aşka inanan bir kuldum
Yıllardır peşinden koştum yoruldum
Pişmanlıklar  denizinde dertle yoğruldum
Karaya vurmuş batık  Gemi gibisin

Yaralı  yüreğim  hala kanasa da
Zehir ettiğin hayat olsun sana sadaka
Sana etmem artık Dua’da, Beddua’da
Canımdan can alan Azrail gibisin…..
                                09.11.2017 / Gölbaşı
                                  Mehmet GİRİŞİT