9 Ocak 2011 Pazar

AY DOĞMUŞ TENİNDE


AY DOĞMUŞ TENİNDE

Ay doğmuş al yanak teninde
Tenin parlamış ay eşiğinde
Eşsiz güzelliği sermiş göz önüne
İlk/ baktığım/gözlerin/ Nur/ saçar yüreğime
Bu güzellik sana kimden hediye

Çekilmiş keman cemale
Yakışı kalmaz mı bu güzellik bu bedene
Ay teninde raksa düşünce
Güneş kaybolur , bulutların ötesine
Söyle bu güzellik sana kimden hediye

Dolanır başımda aşk pervane pervane
Zülüf kıskanır tenine değen yele
Ay bulutta küskündür gelmez dile
Şarap yanar kadehde aşkına sermaye
Bu güzellik sana kimden hediye

Kırklara değsende eskiye ölçü olmaz
Altın paslansa da değeri kaybolmaz
Kadın şarap gibi mahzende yıllanmaz
Bir bakış ile bu yürek uslanmaz
Söyle bu güzellik sana kimden hediye


Ay teninde yanar bir ışık
Görür gözüm , kafam çok karışık
Bu gönül olur mu , olur….. aşık
Ay pencereme, gözlerim sana barışık
Söyle bu güzellik sana kimden hediye

Gölbaşı/30.12.2010
Mehmet Girişit

MEHMET TEKKÜPELİ--Anısına


MEHMET TEKKÜPELİ--anısına

Bir gece yarısı idi, son buldu,
Umutlu bekleyişler
Bir yıldız daha kaydı yüreğimizden
...... Sessizce
Süzülerek kayboldu, uçsuz bucaksız sonsuzlukta
Kaybettirdi izini, karanlık yollarda
Zaten; siyahı da çok severdi
sürmeli gözleri, kapkara saçları vardı, kıvırcık
hep karanlığı anlatırdı
bunun içindir belki dönüşü olmayan bir bileti vardı
erken kalktı treni, acelesi vardı Makinist/ Azrail/ in
acımasızdı zaman, gölgeler çok çabuk kaybolmuştu
uzun sürdü bekleyişler, yok oldu direnişler
o şimdi bir bilinmezde
karanlıklar ülkesinde
kim bilir şimdi nerede

yarım kaldı besteler,
notalar ağlar
melodiler sessiz ve sensiz
duvarda boynu bükük bakar gitarın
sürmeli gözlerin şimdi kimlere güler
dostların toplanır şimdi başına,
hüzünlü bir Türkü dinler……sessizce
evet son besten, bu olsa gerek
yüreğimizi sızlattın bee
ve açtın gözlerimizin vanasını
Elveda sana , elveda
Yavuz Sultan görünüşlü
TEK/KÜPELİ Mehmetim
ELVEDA….


MEHMET GİRİŞİT
04.12.2010/ GÖLBAŞI