7 Kasım 2010 Pazar

GÖLGELERİN İZİNDE

GÖLGELERİN İZİNDE

Bu saltanat sanma ki baki kalacak
Elbet bir gün kara toprak senide saracak
Dinmez bir acıyla ziyaretçin Azrail olduğunda
Aklına ben geleceğim, ruhun acı ile kıvranacak
Gölgelerin izinde gözlerin ıslanacak

Peşini bırakmayacak gerçekler, sen kaçtıkça
Kurtuluşun olmayacak ıslanan gözlerin
Geceler boyunca günahların hep peşinde
Dipsiz bir kuyuda yapayalnız kalınca
Gölgelerin izinde, soğuk bir rüzgarla uyanacaksın

Hüzünle yalnız kalırken sokaklarda
Islanacaksın şemsiyesiz kalınca ortada
Her yağmur damlası kurşun gibi konacak başına
Taş olacak bedenin, ruhun ise firarda
Gölgelerin izinde arayacaksın, kaybettiğin benliğini

Çektirdiklerini çekecek, ettiğini bulacaksın
Vebalım boynun da, uyku sana haram olacak
Göz kapakların kapandığında, beni göreceksin
Ruhum seni kucaklayacak, sevmelerim beddua olacak
Gölgelerin peşinde koşacaksın, bir af için

Mezar taşlarında okuyacaksın, belki ismimi
Eski albümlerde arayacaksın, siyah beyaz cismimi
Sana yazdığım şiirlerde bulacaksın, okurken kendini
Takvime çakılacak gözlerin, zamanı geriye çevirmek için
Gölgelerin peşinden seslendikçe boş duvarlar bile duymayacak seni
İşte o zaman
Bir “Anka kuşu gibi küllerimden doğacağım”,
Yaşama merhaba

Mehmet Girişit
Gölbaşı/ 27.10.2010
saat: 22.00