13 Ağustos 2009 Perşembe

VE AŞK YENİK DÜŞTÜ.....

VE AŞK YENİK DÜŞTÜ………..

Musluktan akan kızıllığı
Gökyüzü kaplamıştı, kızıl güneş gülümsedi
Şarap bakışlı,
Ay yüzlü bakire güzellere
Ve kızıl akıntı taştı
Hasat zamanı bağ damlarında
Aşk girmişti bir defa, bakire aklına

Hiç uyumadı, karanlıklar altında
Dikenler üstünde, Çırılçıplak bekledi
Bulutlar üzerindeydi sanki
Uzatsa değecekti eli, yıldızlara
Dönmüştü başı;
Sarhoşluktan değil.
Şehvet uyanmıştı, tomurcuk koynunda
Ve aşk yenik düşmüştü…….

Ateş basmıştı tenini
Bulgur bulgur olmuştu teri
Sarmıştı asma çubukları her yerini
Yapraklar kapatmıştı üstünü
Günaha davet vardı bakışlarında
Dansa kaldırdı, aşk şarabı
Üzüm gözlerinin ıslaklığında
Ve şarap gelmişti aşka
Islak gecelerin, yorgun sabahlarında

Ovuşturdu gözlerini, yıkadı koynunu
Utandı…
Bedenini kaplamıştı aşkın şırası
Bakire yenik düşmüştü aşka
Hatırlamıyordu,
Ne zaman kadehi almıştı avuçlarına

Kadehe akan şarabın iniltileri doldurdu geceyi
Kızılcık korukları kutsandı,
Üzümün gebe koynunda
Aşk, mahkum olmuştu artık
Ve
Dionysos kıydı nikahı
Bağ bozumu
Kızıl şaraba

Gölbaşı / 26.08.2008
Mehmet GİRİŞİT