YALNIZLIK
Koyamadım kendimi hiçbir yere
Ne evlat olabildim babama
Ne baba olabildim evladıma
Hep itilmiş biri olarak
Dışlandım kendi içimde
Benim mücadelem kendimle
Olmadı nefretim insanlara
Dostlarıma…..
Yada dost sandıklarıma
Bu yüzdendir
Hep tokatlar patladı yüzümde
Belki çok sevdim
Belki de çok değer verdim
Ama bir türlü göremedim
Bu dünyada
Yaranamadım bir Allah kuluna
Sevmelerim sızlattı yüreğimi
Sevgiler boğdu beni
Atılmışım sahil kenarına
Bırakılmışım bir başıma
Şimdilerde
Dalgaları dinliyorum
Güzel şarkılar söylüyorlar
Eşlik ediyorlar yalnızlığıma
Bazen bir melodi takılıyor
Bir hasret türküsü
Gece gündüz dilimde
Arıyorum kendimi
O türkünün içinde
Nedendir ….
Hep unutuyorum sonunu
Uyduruyorum
Kendime yalan söylercesine…
Yalnızlığımı sakladım
Yıllarca kendimden
Hep yalan söylemişim
Yalanlarda yaşamışım
Süslü dizelerde
Hep köprü olmak istedim
Denizlerin öbür tarafına
Ben göremedim ama
Belki görmek isterdi …Yarınlar
Yarınlara bakmak isterdim bir umutla
Umutlarım boğulur
Derin sularda……
Beni yaşatan hayallerim vardı
Bir bir yok oldular
Gelmiyorlar artık, girmiyorlar beynime
Terk ettiler beni
Kim bilir kiminle
Yalnızlığım;
Sırdaşım, arkadaşım
Yitirmiş rotasını
Kaybolmuş kalabalıklarda
Ruhum bedenimi terk etmiş
Sallanır dar ağacında
Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı / 10.01.2012
Burası şiirin.Halkoyunlarının. yeridir dostca gelenlere başımızın üstünde yeri vardır. Mehmet Girişit
10 Ocak 2012 Salı
3 Ocak 2012 Salı
Eğilmiş başlar, çatılmış kaşlar
Çakılmış tek bir noktaya bakışlar
Avuçlar acık dilde kalmış yakarışlar
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Vaktiyle okunmuş namazsız ezanı
Gün gelmiş kılınmış ezansız namazı
Allah artırsın tek tek taksiratını
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Musalla taşına konmuş cansız bedeni
Sıraya geçmiş saf tutmuş sevenleri
Hep bir ağızdan yükselir tekbir sesleri
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Sorulur dostlara nasıl bilirsiniz diye
Hakkınızı helal ettiniz mi rahmetliye
Helallik de biter sıra son vazifeye
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Gözden Akan yaşlar siler sürmeleri
Her bir ağıt anlatır hakka erenleri
İyilik edenin unutulmaz hiç isimleri
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Ağırlık çöker mevtanın bedenine
Yol alır imamın teknesi ebediyete
Taşınır omuzlarda sahipleri önlerde
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Toprak kaplar, kefen sarar bedeni
Hiç düşündünüz mü mahşer neresi
Üç metre bez götürdüğü serveti
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Üç gün sel gibi olur gelip gideni
Mevlit okunur rahat etsin bedeni
Kırk olmadan unutur dostlar seni
Rahmet etsin ruhuna el Fatiha
Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı / 03.01.2012
Gölbaşı / 03.01.2012
1 Ocak 2012 Pazar
....Ö Z L Ü S Ö Z L E R..................................
ÇÖP TENEKESİ
Yağ tenekesine ALTIN koyar
saklarsanız...................
Kendini mücevher
sandığı
sanır...............................
Altın satılıp içi boş
kalınca........................................
Bundan sonra adı ÇÖP
tenekesi olarak kalır.............
MEHMET GİRİŞİT
01.11.2011/GÖLBAŞI
YANLIZLIK
YANLIZLIĞIMLA
YANLIZ BIRAKIN BENİ
BEN MUTLUYUM
YANLIZLIĞIMLA
YANLIZ BIRAKIN BENİ
BEN MUTLUYUM
YANLIZLIĞIMLA
Mehmet Girişit
Gölbaşı/ 09.12.2011
DÜNDE
KAYBOLMAMAK GEREK .....
AMA DÜNÜ UNUTMAMAKDA ...
ÇÜNKÜ HER DÜN UMUTLA BAKMAKTIR YARINLARA..........
AMA DÜNÜ UNUTMAMAKDA ...
ÇÜNKÜ HER DÜN UMUTLA BAKMAKTIR YARINLARA..........
Mehmet GİRİŞİT….12.12.2011
BİZE
HAYAT YALAN SÖYLEMİŞ BİR KERE
SEN SÖYLESEN NE YAZAR.......Mehmet GİRİŞİT
SEN SÖYLESEN NE YAZAR.......Mehmet GİRİŞİT
BİZ
DOSTLARIMIZI BİR KALEMDE SİLMESİNİDE BİLİRİZ .....
BİN KALEMDE AFFETMESİNİDE
YETERKİ DOST
DOST DOĞRU GELSİN TEKRAR KAPIMIZA...Mehmet GİRİŞİT
BİN KALEMDE AFFETMESİNİDE
YETERKİ DOST
DOST DOĞRU GELSİN TEKRAR KAPIMIZA...Mehmet GİRİŞİT
HAYAT
BAZEN YALAN SÖYLÜYOR İŞTE İNSANA
DÜRÜSLÜĞÜN PARA ETMEDİĞİ ZAMANLARDA OLUYOR
DOKUZ KÖYÜNDE DELİSİ SARILIR İNSANA
ÇÜNKÜ DELİLER YALANI SEVMEZ.........Mehmet GİRİŞİT
DÜRÜSLÜĞÜN PARA ETMEDİĞİ ZAMANLARDA OLUYOR
DOKUZ KÖYÜNDE DELİSİ SARILIR İNSANA
ÇÜNKÜ DELİLER YALANI SEVMEZ.........Mehmet GİRİŞİT
HER
DOST DİYENE İNANMAYIN
ÖNCE ABASININ ALTINA BAKIN
SOPASI VARMI DİYEEEEE........
VARSA EĞER...
SAKIN DOST DEMEYİN
ARKANIZIDA DÖNMEYİN...............Mehmet GİRİŞİT
ÖNCE ABASININ ALTINA BAKIN
SOPASI VARMI DİYEEEEE........
VARSA EĞER...
SAKIN DOST DEMEYİN
ARKANIZIDA DÖNMEYİN...............Mehmet GİRİŞİT
KÜSMEK BAZEN ÇARE OLMUYOR İNSANA
BU SEFERDE ARKANDAN KONUŞUYORLAR
MEYDANI BOŞ BULUNCA BALIKLAMA
SABIR TAŞINI DOLDURUN AVUÇLARINIZA
VARIN BİR SU KENARINA
TEK TEK DERTLERİNİZLE BİRLİKTE
ATIN TAŞLARI SUYA
ÇÜNKÜ SU HERŞEY TEMİZLER
KİNİ BİLE................MEHMET GİRİŞİT
BU SEFERDE ARKANDAN KONUŞUYORLAR
MEYDANI BOŞ BULUNCA BALIKLAMA
SABIR TAŞINI DOLDURUN AVUÇLARINIZA
VARIN BİR SU KENARINA
TEK TEK DERTLERİNİZLE BİRLİKTE
ATIN TAŞLARI SUYA
ÇÜNKÜ SU HERŞEY TEMİZLER
KİNİ BİLE................MEHMET GİRİŞİT
BAKKAL OSMAN AMCA
BAKKAL OSMAN AMCA
Sabah ezanında açtı gözlerini
Uykusuz gecenin sonunda
Yorgun ama hırsla, dikildi yatağında
“Ya Allah Ya Bismillah”……
Abdestini aldı, Bakkal Osman Amca
Tuttu caminin yolunu
Nedense, Namazdan sonra
Döndü tekrar yuvasına
Mümkün mü eskiden olsa
Koşa koşa giderdi ekmek kapısına
Oysa şimdilerde siftahsız kapatır oldu
Ekmek bile satamaz olmuştu
Kazanmak için bir ekmek parasını
Kafası yerde dönerdi evine
Onun içindir erkenden
Gitmek istemedi dükkanına
Bakkal Osman Amca, yenilmişti zamana
Ayakta bile zor durur olmuştu
Koca koca marketler karşısında
Gülmez olmuştu yüzü
Veresiye de olsa satamaz olmuştu
Eskiden olsa kuyruk olurdu
Elinde kalmış, çevirememişti çarkını
Batmıştı borç batağına
Güneş teni ısıtmaya başlayınca
Bakkal Osman Amca “Ya Bismillah “ dedi
Kaldırdı işyerinin kepenklerini
Kilidi vurdu kapısına
Beş horantası geldi aklına
“ Ya Allah Ya Rızık” sıyrıldı dudaklarının arasında
Boynunu büktü
Mecburdu çocuklarının nafakasını kazanmaya
Ufak tefek mal satardı
Az karla, az kazanırdı
Şükür’ü dilinden hiç bırakmadı
Yinede iş yapamaz
Hiçbir zaman yüz asmazdı,
Zar zor kazansa bile
Dosta ısmarladığı çayın parasını
Ekmek aslanın ağzında değildi artık
Geçmişti boğazından
Büyüyen dünyada sıkışmış,
Küçücük kalmış, erimişti dev gibi adam
Oysa küçücük dükkanı dünya kadardı
Bakkal değil çerçi gibiydi Osman Amca
Asla yok demedi hiçbir müşteriye
Velinimet sayardı her birini
Ne ararsan vardı ekmek teknesinde
Oysa şimdi dolu dolu gözlerle baktı
Boşalan raflara
İş yerlerini kapatmıştı konu –komşuları
O vaz geçmedi devam etti direnmeye
Asla avuç açmadı başkasından dilenmeye
Sahip olduğu tek serveti onuruydu
Sermeyecekti ayaklar altına
Son bir hamleyle irkildi yerinden
Kaybetmedi umudunu,
Sildi gözlerinde kuruyan tuzu.
Devam dedi sıvadı kollarını
Sonuna kadar dimdik kalacaktı ayakta
Tek damla kanı kalıncaya kadar
Yenilmeyecekti dağ gibi marketlere
Bu gün olmazsa yarın
Yarın ,,,,
Bu millet dönüp gelecek
Sahip çıkacak bakkalına
Büyük bir sabırla “Yarın “ dedi yarın
Bakkal Osman Amca
Gölbaşı / 09.12.2011
Mehmet GİRİŞİT
KARDELEN
KARDELENBaharda güneş doğunca dağlara
Çobanın Türküsü olur Kardelen
Ergen kızlar gelince çağlarına
Kızanın Türküsü olur Kardelen
Yüce dağların karı elbet erir
Pınar olup derelere can verir
Benim gönlüm de elbet aşka erir
Umudun Türküsü olur Kardelen
Aşıktır güneşe, gitse ölüme
Eğilmez başı vursalar zulüme
Cana can katar bakışı gönlüme
Barışın türküsü olur kardelen
Mavi göğün mahkum çiçeği sensin
Seni seven mekanı hazır etsin
Destan olup dilden dile söylensin
Bir masal türküsü olur kardelen
Mehmet derdini anlatır nergize
Mevlam versin dermanı çaresize
Bir gün yarimin yolu düşer bize
Sevdamın Türküsü olur kardelen
Mehmet GİRİŞİT
GÖLBAŞI / 03.12.2011
SOKAK LAMBASI
Gecenin ayazında oturmuşum
Hasret türküsü dolanmış dilime
Sokak lambasının altına
Dertlerimi meze yapıp
İçiyorum bendeki seni sessizce
Volkanlar patlarken içimde
Gecenin soğuğu sarmıştı tenimi
İliklerime kadar işleyen
Kemiklerimi çürüten
Beni benden götüren
Sabahsız bir gecede
Sensizlik saplanmıştı yüreğime
Sokak lambası yoldaş olmuştu geceme
Güzel bir geceydi ve soğuk
Ben hariç herkes için iyi bir gece
Yeni yılı karşılıyorlar hep birlikte
Sıcacık yuvalarında mutlu insanlar
Geceyi paylaşıyorlar
ve
Yalnızlık sarmıştı tenimi
İçin için ağlayan şişedeki hayallerim
Damla Damal akıyor içime
Yok oluyor karlı bir gecede
Sokak lambasının gölgesinde
Sayamadım boşalan şişeleri
Atarken çöp tenekesine
Bende atılmıştım sanki
Boşalan şişenin içinde
Onlar boşaldıkça ben doldum
Doldukça ağladım gecenin sessizliğine
Senin hayalinden başka
Bir sokak lambası eşlik etti
Gözümden dökülenlere
Gölgeme yazdım ismin
Beynime kazıdım resmini
Göz yaşımı katıp içtim hayallerimi
Seni anlattım sana
Sensiz gecenin ayazında
Üşümüyordum artık
Sen vardın nasıl olsa ruhumda
Ve de yanımda
Yüreğimin en derin yerinde
Tam şuramda….
Dermansız ..uzanmışım boylu boyunca
Kalkmaz olmuş kollarım
Ritmini yitirmişti yüreğim
Donuk bir bakış attım şafağa
Sokak lambasının altında
Gömdüm hayallerimi sessizce sabaha
Göz yaşlarım yıkadı yüzümü
Her damla yaş donarken yanağımda
Güneş aydınlatırken
Sabah uyanırken koynumda
Açık kalan göz kepenklerim
Sevginle kapandı…yavaşca
Solan bir yüz ile aydınlandı
Sönen sokak lambasının altında
Birazdan gelir çöpçüler nasıl olsa
Kaldırırlar bu enkazı
Güneş aydınlatırken dünyayı
Temizler çöpçüler kirlenen sokakları
Bir yürekten başka bir yüreğe
Ekilen sevda tohumları
Sokak lambası,
Yalnızlıklar rıhtımı
Ararsan beni
Yerim
Kimsesizler mezarlığı
Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı/ 01.01.2012
Gecenin ayazında oturmuşum
Hasret türküsü dolanmış dilime
Sokak lambasının altına
Dertlerimi meze yapıp
İçiyorum bendeki seni sessizce
Volkanlar patlarken içimde
Gecenin soğuğu sarmıştı tenimi
İliklerime kadar işleyen
Kemiklerimi çürüten
Beni benden götüren
Sabahsız bir gecede
Sensizlik saplanmıştı yüreğime
Sokak lambası yoldaş olmuştu geceme
Güzel bir geceydi ve soğuk
Ben hariç herkes için iyi bir gece
Yeni yılı karşılıyorlar hep birlikte
Sıcacık yuvalarında mutlu insanlar
Geceyi paylaşıyorlar
ve
Yalnızlık sarmıştı tenimi
İçin için ağlayan şişedeki hayallerim
Damla Damal akıyor içime
Yok oluyor karlı bir gecede
Sokak lambasının gölgesinde
Sayamadım boşalan şişeleri
Atarken çöp tenekesine
Bende atılmıştım sanki
Boşalan şişenin içinde
Onlar boşaldıkça ben doldum
Doldukça ağladım gecenin sessizliğine
Senin hayalinden başka
Bir sokak lambası eşlik etti
Gözümden dökülenlere
Gölgeme yazdım ismin
Beynime kazıdım resmini
Göz yaşımı katıp içtim hayallerimi
Seni anlattım sana
Sensiz gecenin ayazında
Üşümüyordum artık
Sen vardın nasıl olsa ruhumda
Ve de yanımda
Yüreğimin en derin yerinde
Tam şuramda….
Dermansız ..uzanmışım boylu boyunca
Kalkmaz olmuş kollarım
Ritmini yitirmişti yüreğim
Donuk bir bakış attım şafağa
Sokak lambasının altında
Gömdüm hayallerimi sessizce sabaha
Göz yaşlarım yıkadı yüzümü
Her damla yaş donarken yanağımda
Güneş aydınlatırken
Sabah uyanırken koynumda
Açık kalan göz kepenklerim
Sevginle kapandı…yavaşca
Solan bir yüz ile aydınlandı
Sönen sokak lambasının altında
Birazdan gelir çöpçüler nasıl olsa
Kaldırırlar bu enkazı
Güneş aydınlatırken dünyayı
Temizler çöpçüler kirlenen sokakları
Bir yürekten başka bir yüreğe
Ekilen sevda tohumları
Sokak lambası,
Yalnızlıklar rıhtımı
Ararsan beni
Yerim
Kimsesizler mezarlığı
Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı/ 01.01.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)