Gurbet Kuşları

Gurbet Kuşları

Gökyüzünde  sessiz bulutlar

Güneşi unutmuşlar hasret çeken kuşlar

Hep hazır olur valizleri

Tarihi açık

Ceplerinde biletleri

Kimi Ana, Kimi Yar gurbet meskenleri

Toplanırlar ara ara dillerinde Türküleri

Bir ekmek davasına

Yoksa hevesli değiller havasına

Suskundur sönük yuvaları

Kapalı kalır onbir ay kapıları

Gurbette yaşar yaşlanırlar

Bizim Gurbet Kuşları

                           Mehmet  GİRİŞİT

               Gölbaşı / Adıyaman   16/11/2018

USTA

U  S  T  A

Giremez olduk kendi evimize

Şaştı yolumuz çıkamadık düze

Nazar mı değdi yoksa geldik göze

Dert  deryasında boğulduk be Usta

Umutla koydum başımı yastığa

Sabahlar olmadı geceler yasta

Göz yaşlarım sel oldu doldu tasta

Derde derman bulamadık be Usta

Kara basanlar sardı yuvamızı

Zehir etti sofrada aşımızı

Heba ettik genç yaşta başımızı

Anlayan dost bulamadık be Usta

Kırıldı kalem susturuldu dilim

Bir kıvılcım ile tutuştu kilim

Başı sonu bellisiz koptu telim

Sazıma  söz  bulamadık be Usta

İçtim aşk şarabını gece gündüz

Bazen ağladınız bazen güldünüz

Kınamayın dostlar işte gördünüz

Yare yaren olamadım be Usta

Mehmet’im  derdini  atar içine

Ben seni  ettim Mevla’ma havale

Pişman olsan bile artık nafile

Biz o defteri kapattık be Usta

                               Mehmet GİRİŞİT

                          Gölbaşı- 10.10.2018

BİTTİN ARTIK

BİTTİN ARTIK

Bir bilmece gibiydin bana

Çözdüm seni  ve bittin artık

Tek tek araladıkça sır perdesini

Gördüm gerçek yüzünü  bittin artık

Adım adım yürüdüm izinden

Gece gündüz koştum peşinden

Hayalimi yaşattığım özümden

Öldürdün bendeki seni  bittin artık

Kirpiklerin ok, kaşların keman

Vurdun beni kalbimin ortasından

Yaktın beni bıktırdın canımdan

Kefensiz gömdüm seni bittin artık

Tarih kötü diye anacak adını

Unuturum sanma bana yaptıklarını

Mahşerin birinci günü  tutarım yakanı

Cehennem olsun sarayın bittin artık

Unutturacağım sana Mehmet ismini

Yırtıp yakacağım mutluluğun resmini

Al da başına çal  sahte olan  sevgini

Geçmişinle yaşlan  benden bittin artık

                             Gölbaşı/ 06.09.2018

                               Mehmet  GİRİŞİT

ŞEREFE

ŞEREFE

Kör keli ağırlar olmuş bu devirde

Bakmaz ki haline don durmaz götünde

Üç kuruş için satmış onurunu  yad  elde

Sübyan nafakasıyla çeker kafayı, şerefe

Unutmuş doğduğu yerin adını, sanını

Görmez donunda ki  kokan kuruyanı

Öğrendiği iki kelime sanırsın yabancı

Onursuzca  yaşar,  çeker kafayı,  şerefe

Bismillahsız başlamış, babası gibi  her işe

Gizli  iş çeviren doğururmuş eşbere

Kırkına gelip de adam olmayan edepsize

Çanak  yalatarak çektirirler kafayı, şerefe

Yırtık tumandan çıkmış meydana

Yalakalık kitabını yazmış baştan sona

Görmedim böyle onursuz  hayat boyunca

Alın terlemeden çeker kafayı, şerefe

Hani;  elinize, dilinize, belinize hakimdiniz

Kaldımıki  başka halt yemediğiniz

Bu kaçıncı yaşam, çiğnediğiniz

Şerefsizce çekin kafayı,  şerefe

                         Gölbaşı / 16.08.2018

                           Mehmet  GİRİŞİT