BENİ KAYBEDİNCE ANLARSINIZ

BENİ KAYBEDİNCE ANLARSINIZ

BENİ  KAYBEDİNCE ANLARSINIZ

Yaşa değerse başınız

Açıkta kalırsa sırtınız

Bir dost  gölgesi  ararsanız

Beni kaybedince anlarsınız

Sustuğu zaman şiirlerim

Kırıldığı zaman kalemim

Sessiz  kalırsa  türkülerim

Beni kaybedince anlarsınız

Kelimeler kalınca kifayetsiz

Yüreğinizde bitince sevginiz

Yok olup gidince  değerleriniz

Beni kaybedince anlarsınız

Olsanız da  bu  hayata kızgın

Dost acı konuşur sözler azgın

Belki olursunuz bana  dargın

Beni kaybedince anlarsınız

Allah yarattı  topraktan bizi

Tutmak gerek kemiksiz dilimizi

Düşürmeyin kendi değerinizi

Beni kaybedince anlarsınız

Bir Mehmet vardı dersiniz

Bir şiirimle çözülür  sözleriniz

Çok geç  sızlasa da  yüreğiniz

Kaybettiğinizi o zaman  anlarsınız

                       Mehmet  GİRİŞİT

                    Gölbaşı/  29.10.2011

SANA GELİYORUM

SANA GELİYORUM


Geçmişin hüznü çökmüş gül yüzüne
Sevgin yok olmuş yalın yüreğinde
Kapattığın aşk defterin şimdi elinde
O defteri açıp-okumaya geliyorum


Yılların acısı okunur hep gözünde
Sevgiye Özlem var her kelimende
Aşk çiçeğin kurumuş gönül bahçende
Yüreğinde bir damla su olmaya geliyorum


Kanadı kırılmış kuş gibi sinmişsin çalıya
Umudun kalmamış, kapanmışsın dünyaya
Titrektir yüreğin, avuçların açık Mevlaya
Uçurtmak için seni, kanat olmaya geliyorum


Kalmışsın bir gül kokusuna hasret
Yüzünde kokan çiçeği artık affet
Yüreğindeki yaraya beni de ortak et
Tabip olup yaranı sarmaya geliyorum


Şirin gibi, Leyla gibi aşka susasan da
Denizler çöller yolları kapatsa da
Koca dağlar arada engel olsa da
Ferhat olup dağları delmeye geliyorum


Sen bir hülya ol, ben ise bir bulut
Ben yağarım sen gönlünü açık tut
Beklerim sabırla, bitmez bende umut
Yağmur olup seni ıslatmaya geliyorum


Sana geliyorum ey yar sana
Bedenindeki ateşe ateş katmaya
Tek ruhu iki bedende yaşatmaya
Gül bahçende bülbül olmaya geliyorum


Mehmet’im yüreğim sevgi dolu
Benim yolum aşk ve sevgi yolu
Pusulam sensin döner hep sana doğru
Sendeki beni yaşatmaya geliyorum.

Mehmet GİRİŞİT
GÖLBAŞI / 22.08.2011 SAAT: 16..00

ANLASANA ( Sevgili Eşim Cemile’ye )


Anlatamadım galiba kendimi sana
Seviyorum işte seni, Anlasana
Öyle derin derin bakma bana
Seviyorum işte seni, Anlasana

Gündüz Güneşim, gece Ay’ım
Sensin benim alın yazım
Geçmesini istemem sensiz baharım
Seviyorum işte seni, Anlasana

Bir yirmi yıl daha isterim seni
Önümde arkamda değil, yanımda yürümeni
Yalnızlığımda bile hissederim gölgeni
Seviyorum işte seni, Anlasana

Eksik olmasın tenimde kokun
Acı verir bir an bile yokluğun
Baş yastığım sensin, olmasın korkun
Seviyorum işte seni, Anlasana

Çekersin kahrımı hiç öflenmeden
Gönül verirsin bir gün bile küsmeden
Hiçbir zaman ayrılmam senden ölmeden
Seviyorum işte seni, Anlasana

Tanrının emanetisin bana, ölene kadar
Sana olan sevdam sanma, öğlene kadar
Bir kız iki oğlan sanma ki, beni bağlar
Seviyorum işte seni, Anlasana

Adım Mehmet soyadım Girişit
Her sözün beni yakan olsa da kibrit
Sen bensiz ben sensiz olamayız, bunlar gel git
Seviyorum işte seni, Anlasana

Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı/ 15.07.2011—02.30

NEYLEYİM

Kırdın beni be arkadaşım
İncidi sözlerinle yüreğim
Hak etmedim ben bunu
Hak etmedi çocuksu yüreğim

Taş atıp vursaydın kafama
Çekip silahını kıysaydın canıma
Belki gitmezdi bu kadar zoruma
Çok dokundu çok dokundu kanıma

Mevla’m böyle yaratmış beni
Ne olur hor görme garipliğimi
Ağır söz yükleyip kırma belimi
Taşıyamam bu kadar söz yükünü

İmalı bakışların beni korkutur
Yüz gramlık neşemi unutturur
Bir söz bin kurşundan beter vurur
Kırılan kalp hep kırık durur

Sıradan yaşadım her zaman basit oldum
Dobra dobra konuştum, açık oldum
Sevilmedim hiç ,dokuz köyden kovuldum
Tahtalı köy olur ancak son durağım

Çok konuştun, çok içerledim
Üzdüysem sizleri özür dilerim
Mevla’m yaratmış ben böyleyim
Mutlu etmek zor herkesi , NEYLEYİM

Mehmet GİRİŞİT
GÖLBAŞI/14.07.2011—16.30

ÖZÜR DİLERİM

ÖZÜR DİLERİM

Seni çok seviyorum
Hata ettiysem, Özür dilerim
Seni çok kıskanıyorum
Yanlış ise, Özür dilerim
Sana çok değer veriyorum
Suç ise eğer, özür dilerim
Belki sana çok karışıyorum
Sıktıysam seni, Özür dilerim
Arkadaşlarına çok karışıyorum
Kıskandıysam seni, Özür dilerim
Ne zaman yatıp kalkacağına karışıyorum
Yaşantını bozuyorsam, Özür dilerim
Giydiklerine çok karışıyorum
Göze gelirsin diye, özür dilerim
Yediğine-içtiğine karışıyorum
Sağlığın içindir, Özür dilerim
Başkaları ile konuşmanı istemiyorum
Seni korumak içindir, Özür dilerim
Seni yüreğime hapsettim,
Mahkum ettim seni, Özür dilerim
Geç oldu seni anlamaya başladım
Ben böyle olamam, özür dilerim
Kalbimin içine koyunca seni
Tek benim olmanı istedim, Özür dilerim
İstersen kır kalbimin kapısını,
İstediğin buysa bilemedim, Özür dilerim
Af dilemiyorum senden
Af et dersem sana, özür dilerim
Beni “UNUT” desen bile bana
Asla UNUTAMAM seni. Özür dilerim
Beni sevme artık dersen. Bunuda anlarım
Ama seni çok SEVİYORUM, Özür dilerim
Kabul edersen beni bu şekil
YOKSA……..KUSURA BAKMA. ÖZÜR DİLERİM

GÖLBAŞI/ 11.07.2011
MEHMET GİRİŞİT

VASİYETİM

VASİYETİM

Bu vasiyetimdir benim
Beni tanıyanlara
Mezarımı kazsınlar bir yol kenarına
Akrabalarımın olduğu yerin yakınına
Amcamın, Dedemin, Ninemin yanına
Gölbaşı gölüne doğru baksın
Suyun güzelliği yansısın
Her akşam gün batımında
Güneş sudan bana doğru aksın

Yalnız bırakmasınlar beni akrabalarım
Bu dünyada yeterince yalnız kaldım
Korkarım gece karanlıkta
Dolunay ışığı beni aydınlatsın
İsmim kaybolmasın
Mezar taşıma adımı yazın
Çiçeklerim kuramasın su dökün, yazın
Bayram dan bayrama bir gül bırakın
Rengi kırmızı olsun, bahar gibi koksun

Memleketimin havası essin buram buram
Davul zurna sesi duyulsun
Her bir köşesinde
Bayramları bayram olsun
Kemiklerim huzur bulsun
Sevgi çiçeğim açsın, koynumda
Ziyaretçim geldikçe toprağıma
Şeker dökün baş taşıma
Her duanız, Su olsun beni yakan ataşa
Çocuk gürültüsü kaplasın her tarafta
Adımı yaşatın, bir gün torunum olursa

Kardeşlerimi toplayın başıma
Her biri sarılsın tabutuma
Bırakmasınlar beni başkalarına
Anama, Babama sarılıp
Teselli olsunlar eşimin göz yaşlarına
Çocuklarım unutmasın beni
En azından bayram dan bayrama
İki bayramda da olmasa
Ziyarete gelsinler yılda bir defa
Olursa, torunlarıma anlatsınlar beni
İşte Mehmet Girişit yatıyor burada
Hoşçakalın dostlarım
Sevgi çiçeğiniz eksik olmasın bağınızda
Hakkınızı helal edin
Allah için okuyun bir Fatiha

Mehmet GİRİŞİT
26.06.2011 / Gölbaşı

ÖZLEDİM SENİ

ÖZLEDİM SENİ

Özlemedim dersem eğer sana
Yalan söylerim, çok özledim
İşte ispatı bak gözlerime
Özledim seni, seni özledim

Beklemez diye düşünme sakın
Gözlerim hep yollarına yakın
Geçmişim şahittir, dön bir bakın
Özledim seni, seni özledim

Hayalinle yaşanır günlerim
Şimdilerde küskündür sözlerim
Yalnız Mevlaya açık ellerim
Özledim seni, seni özledim

Sensiz yaşam acı verir bana
Dert yanarım halim sorana
Selam salarım kuşlarla sana
Özledim seni, seni özledim

Geceler çok uzun olmasa da
Daha çok zaman vardır sabaha
Avunurum resminle koynumda
Özledim seni, seni özledim

Mehmet derdini yanar Şirine
Şirinin aklı hep Ferhat ile
Dağlar engel olsa da nafile
Özledim seni, seni özledim

Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı/25.06.2011-saat:02.15

GELEMEM…..YOSUN GÖZLÜM

GELEMEM…..YOSUN GÖZLÜM

Şahin bakışlı, Güvercin yüreklim
Gül kokulu, Bülbül ahenklim
Şimdilerde suskun kelepçeli dilim
Konuşamam, affet beni
Gelemem….Yosun gözlüm

Boynum bükük kaldım ocağımda
Haber salın gelsin öz kardaşıma
Belki derman olur yürek ataşıma
Çaresizim, affet beni
Gelemem….Yosun gözlüm

Gavur ellerinde beklersin sessizce
Bilirim kan damlar yüreğine gecelerce
Tabip bulamaz derdine bir çare
Dermanın benim, affet beni
Gelemem….Yosun gözlüm

Gurbetin ayranı acı olur acı
Sarı tenli soluk benizli elin yabanı
Sevdadan ne anlar Allahın Alamanı
Bilirim derdini, affet beni
Gelemem ……Yosun gözlüm

Al kınalar yakmadın bir gün eline
Sevda masalı dinledin benden gizlice
Sadece sustun, susarak özledin gecelerce
Bekleme, affet beni
Gelemem……Yosun gözlüm

Ömrünce hiç gülmedi yüzün
Eksik olmadı gözünde hiç hüzün
Memedinle tattın aşkı son güzün
Hazan gazeline döndü zülfün
affet beni affet,
Gelemem….Yosun gözlüm

Mehmet Girişit
Gölbaşı/03.06.2011

YA RABBİ AL ARTIK BENİ YANINA

YA RABBİ AL ARTIK BENİ YANINA

Meyvesi olmayan bir ağaçtın; benim için
Gölgesinde oturduğum,
Huzur bulduğum, dünyayı unuttuğum
Mutlu olduğum,

Olmayacak duaya amin dedik
Geceleri ağladık, gündüzleri güldük
Bin derde bulduk da
Bir kendimize bulamadık
Bir çare

Yoksul bir aşktı belki bizimkisi
Kimsesiz, boynu bükük, yetim
Bundandır belki
Hep yarım baktık hayata
Bundandır belki
Hiç olmadı yarınlar, hep bugünde kaldı aklımız
Bundandır belki
Sahiplenemedik sevgiyi, adını koyamadık
İsimsiz bir aşktı bizimkisi
Bundandır belki
Hep eksik kalacak bir yanımız
Bundandır belki
Bir elmanın yarısı sende olacak
Diğer yarısı hep bende kalacak

Susuz kaldık, bir damla bile içemedik
Aç kaldık , doyasıya yiyemedik
Ama hep sevgimizle yetindik
Gittiğimiz yeri, bilemedik
Zaten kimseye de, soramazdık
İhtiyaç da duymadık.
Bundandır belki
Ayrı düşerken bile
Dertlerimizi kimseye diyemedik
Kadere boyun eğdik, direnemedik
Yenildik, yenildik
Sensiz hiçbir anlamı kalmadı, yaşamın
Acı çekmek istemiyorum artık
Ya rabbi
Al, al beni yanına
Ya rabbi al artık yanına

Gölbaşı / 25.05.2011
Mehmet GİRİŞİT

SESSİZCE

SESSİZCE

Seninle hayat yaşamak isterken delice
Susturulduk iki kelime ile sessizce
Bir kerede olsa ulaşmak isterken menzile
Engel koydular yolumuza sessizce

Bir düş imiş, benim gördüğüm
Uykumda güldüm, güldürüldüm
Güneşi görünce oldum bir kör düğüm
Uyandırmayın beni uyumak istiyorum sessizce

Yoldaş oldun bana birlikte yürüdük
Hayal kurduk ikimiz birden çukura düştük
Sen orada ben burada ölümü gördük
Şimdi yalnız bekliyorum Azrail’i sessizce

Şarkılar dinliyorum, hüzünlü şarkılar
Ağıtlar söylüyorum büyük sevdaları anlatırlar
Mızrap tele küsmüş parmaklarım sızlar
Bağlamam beni bekler duvarda asılı sessizce

Memedim diyen diller, neden şimdi suskun
Gerçekler acıtır yüreğimi, gözlerim yorgun
Hiperaktif bedenim şimdilerde çok durgun
Oldum bir divane, düşünürüm sessizce

Gölbaşı/26.05.2011
Mehmet GİRİŞİT

OTUR EVİNDE

OTUR EVİNDE 

  Ne gezersin konu komşuda 

Kır ayağını da otur evinde 

Ayda iki gün tatilin var amma 

Kır ayağını da otur evinde 

 Geceleri bitmez işin 

 Temizlik diye oda oda gezinirsin 

Seni bekler yatak da düşlerin

 Kır ayağını da yat döşeğine 

 Gelinlik kız gibi süslenirsin 

 Çay kahve içerken süzülürsün 

 Çekerken sigarayı dudağını bükersin 

 Otur da evinde yemeğini pişir 

 Allı beyazlı giyersin elbise 

Sorarım ben sana gelirsen göze

 Hesap soran yok nasıl olsa evde

 Kır ayağını da otur evinde 

 Kırmak istemem seni amma 

Bunlar benim fikrim sakın alınma

 Seven insan kıskanmaz sanma 

Kırarım kafanı otur evinde 

 MEHMET GİRİŞİT 

 Gölbaşı/30.04.2011

ADAM OL ADAM

ADAM OL ADAM

Aslan Kral olmasaydı ormanda
Çakallar dolardı meydanlara
Yalakalar olmasaydı ortalarda
Meydan kalmazdı yavşaklara

Dost isen eğer gerçekten
Çiğ eti yutacaksın çiğnemeden
Değer görüyorsan eğer yürekten
Susmasını bileceksin seslenmeden

Boş bulunca ortamı, atlamayacaksın balıklama
Çok konuşup hayal kurma, Namık Kemal’ı hatırla
Adam gibi adamsan önce, verdiğin sözleri hatırla
Yemek yediğin kapa tükürme, yalatırlar gün gelir sana

Eğer bir gün sıçarsan kendi kapıyın önüne
Önce sen basacaksın o boka bunu unutma
Sen okumuş adamsın dikkat et kelimene
Adam ol adam diplomanın hatırına

Mehmet GİRİŞİT
12.04.2011/GÖLBAŞI

DERT BENDE- DERMAN SENDE-SEN NEREDE

DERT BENDE- DERMAN SENDE-SEN NEREDE

Bir yanardağ çökmüş üstüme
Yanar yüreğim, kor alevlerde
Sensizlik mıh gibi, çakılır yüreğime
Dert bende, derman sende, sen nerede?

Uçsuz bucaksız deryalarda olmuşum kayık
Çöllerde mecnun misali dolaşan bir yanık
Sevdan ile her sabah olurum ayık
Dert bende, derman sende, sen nerede?

Gönül güneşim her gece seninle, sana doğar
Dertlerim deniz, okyanuslar bir bardak da dolar
Yazmaya çalışırım seni, mürekkep kalemi boğar
Dert bende, derman sende, sen nerede?

Uzun bir yol var aramızda, varılmaz
Karlı dağlar sarptır , aşılmaz
Bir selam ile bu yürek asla avunmaz
Dert bende, derman sende, sen nerede?

Seven gönüle sevda sorulur mu
Geceler sensiz ve sessiz durulur mu
Bu gönül seni düşünmekle yorulur mu
Dert bende derman sende sen nerede?


20.12.2010/SAAT: 01.30
MEHMET GİRİŞİT/GÖLBAŞI

AY DOĞMUŞ TENİNDE

AY DOĞMUŞ TENİNDE

Ay doğmuş al yanak teninde
Tenin parlamış ay eşiğinde
Eşsiz güzelliği sermiş göz önüne
İlk/ baktığım/gözlerin/ Nur/ saçar yüreğime
Bu güzellik sana kimden hediye

Çekilmiş keman cemale
Yakışı kalmaz mı bu güzellik bu bedene
Ay teninde raksa düşünce
Güneş kaybolur , bulutların ötesine
Söyle bu güzellik sana kimden hediye

Dolanır başımda aşk pervane pervane
Zülüf kıskanır tenine değen yele
Ay bulutta küskündür gelmez dile
Şarap yanar kadehde aşkına sermaye
Bu güzellik sana kimden hediye

Kırklara değsende eskiye ölçü olmaz
Altın paslansa da değeri kaybolmaz
Kadın şarap gibi mahzende yıllanmaz
Bir bakış ile bu yürek uslanmaz
Söyle bu güzellik sana kimden hediye


Ay teninde yanar bir ışık
Görür gözüm , kafam çok karışık
Bu gönül olur mu , olur….. aşık
Ay pencereme, gözlerim sana barışık
Söyle bu güzellik sana kimden hediye

Gölbaşı/30.12.2010
Mehmet Girişit

MEHMET TEKKÜPELİ--Anısına

MEHMET TEKKÜPELİ--anısına

Bir gece yarısı idi, son buldu,
Umutlu bekleyişler
Bir yıldız daha kaydı yüreğimizden
...... Sessizce
Süzülerek kayboldu, uçsuz bucaksız sonsuzlukta
Kaybettirdi izini, karanlık yollarda
Zaten; siyahı da çok severdi
sürmeli gözleri, kapkara saçları vardı, kıvırcık
hep karanlığı anlatırdı
bunun içindir belki dönüşü olmayan bir bileti vardı
erken kalktı treni, acelesi vardı Makinist/ Azrail/ in
acımasızdı zaman, gölgeler çok çabuk kaybolmuştu
uzun sürdü bekleyişler, yok oldu direnişler
o şimdi bir bilinmezde
karanlıklar ülkesinde
kim bilir şimdi nerede

yarım kaldı besteler,
notalar ağlar
melodiler sessiz ve sensiz
duvarda boynu bükük bakar gitarın
sürmeli gözlerin şimdi kimlere güler
dostların toplanır şimdi başına,
hüzünlü bir Türkü dinler……sessizce
evet son besten, bu olsa gerek
yüreğimizi sızlattın bee
ve açtın gözlerimizin vanasını
Elveda sana , elveda
Yavuz Sultan görünüşlü
TEK/KÜPELİ Mehmetim
ELVEDA….


MEHMET GİRİŞİT
04.12.2010/ GÖLBAŞI