11 Şubat 2008 Pazartesi

USANDIM KIZ BU NAZINDAN

USANDIM KIZ BU NAZINDAN

Al kırmızı yanaktan
Dökülür kiraz dudaktan
Eğil bir yol öpeyim
Usandım kız bu nazından.

Evleri var çift katlı
Anası babasından hoyratlı
Aga abisi olmuş kıratlı
Usandım kız bu nazından.

Soğuk akar köyün suları
Çift olukludur pınarları
Ekşi olur içilmez ayranları
Usandım kız bu nazından

Tarla yolunda, elinde çapa
Eli işte, gözü hep oynaşta
Cilvesi çıkardı beni başta
Usandım kız bu nazından

Çeyiz işler, gülden oyalı
Ela göze sürmüş mor boyalı
Bir de inat ki, eli sopalı
Usandım kız bu nazından.

Köye gelmiş yeni bir imam
Nikahımızı kıysın bu bayram
Gayri hasretine dayanamam
Usandım artık bu nazından
Gölbaşı/ 11.02.2008
Mehmet GİRİŞİT

4 Şubat 2008 Pazartesi

KARA SEVDA









KARA SEVDA

Kara topraklara gömsen de bedenimi,
Kocaman taşlara yazdırsan da ismimi,
Ateşlere atıp yaksan da resmimi
Ölümüne sevdalıyım, vazgeçmem senden.

Prangalara vurdursan da bedenimi,
Kara zindanlarda çürütsen de beni,
Hakim olup kırsan da kalemi,
Ölümüne sevdalıyım, vazgeçmem senden.

Dilenci misali gelsem her gün kapına,
Sürünsem biçare karanlık sokaklarda,
Hekim olup, derman olmasan da yarama,
Ölümüne sevdalıyım, Vazgeçmem senden.

Köşe bucak benden hep kaçsan da,
Kapıları suratıma her zaman çarpsan da,
Telefonu yüzüme açıp-kapatsan da,
Ölümüne sevdalıyım, vazgeçmem senden.

Başıma karlar yağdırsan da,
Derdinden vereme yakalansam da,
Bir deri, bir kemik kalsam da,
Ölümüne sevdalıyım, vazgeçmem senden.

Mehmet derki; bunun adı kara sevda.
Kurtuluşu yok, yakalanmışım bir defa,
Ya nikah masasın da biter, yada mezarda.
Ölümüne sevdalıyım, vazgeçmem senden.

Gölbaşı/04.02.2008
Mehmet GİRİŞİT